Kredi çekerken verilen muvakafakatnamelerin Yargıtay’ın kararı ile geçersiz sayıldığını söyleyen Avukat Mücahit Küçük, “Öncelikle şunu söyleyelim; bankalar kredi çekimi esnasında vatandaşlara imzalattıkları evraklarla örneğin emekli maaşının kendi maaşının yattığı bankadan kullanılması durumunda bloke konulabileceğini ve borç taksitlerinin oradan alınabileceğine yönelik muvafakatname alıyorlardı ve mukaveleler yapıyorlardı. Ancak Yargıtay son kararında bu yapılan sürecin hukuka alışılmamış olduğuna ve emekli maaşının haczedilemezliğini belirterek bu süreçlerin geçersiz olduğuna hükmetti en son kararında. Uygulamada bankalar kredi mukavelesi esnasında binlerce kağıdın ortasından da bu muvafakatnameyi iliştirerek emeklilerin maaşlarına direkt, emeklinin hesabına bile yatırmadan bloke koyarak kredinin taksitlerini tahsil etmeye çalışıyorlardı. Mevcut durumda artık bu muvafakatnameler geçersiz olduğu için hacizden sonra almak gerekiyor. Olağanda emekli maaşları gerek 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’na nazaran haczedilemiyor ve gerekse de İcra İflas Kanunu husus 82’ye nazaran haczedilemeyeceği düzenlenmiştir. Hatta İcra İflas Kanunu unsur 83’de de diyor ki; bu haczedilemeyecek malların haciz edilmesine yönelik verilen muvafakatler yani haczedilmekten feragat da geçersiz olacağından bu uygulamada yanlış anlaşılmış, rastgele bir icra takibi olmadan da feragat geçerli olarak bankalar yapıyordu. Lakin artık bu türlü bir durum kalmadı. Emekliler maaşlarını rastgele bir kesintiye uğratmadan kredi kullanabilirler. Bankanın aleyhinde bir takip başlatması durumunda şayet emeklinin haciz sürecinde emeklinin muvafakati varsa o halde emekli maaşına haciz konulabilir” dedi.
“SÖZLEŞME EVRESİNDE DİKKAT EDİLMELİ”
Küçük, emeklilerin kredi çekme kademesinde mukavelelere dikkat etmesi gerektiğini söyleyerek, “Şu an için geldiğimiz evrede bankalar bu sebepten emeklilere kredi vermekten kaçınıyor. O yüzden emeklilerin kredi çekerken dikkat etmelerini söylemek gerekiyor. Emekliler imzalamış oldukları kontratların en azından başlıklarına yani neye muvafakat verdiklerine, imzalamış oldukları borcun niteliğine dikkat etmeleri bu kademede kıymetli. O yüzden vermiş oldukları muvafakatnameler geçersiz olsa da ilerideki günlerde hukuksal süreç başladığı vakit bunu ispat yükünde mağduriyet yaşayabilirler. O yüzden bu imzalama sürecinde dikkat etmeleri gerekiyor. Vatandaşlardan Emeklilikte Yaşa Takılanlar kapsamında emekli olmuş lakin hem emekli maaşının yetmediği için hem de kendi isteği doğrultusunda çalışıyor. Hem emekli maaşı hem de çalıştığı yerden fiyat alınması durumunda da İcra İflas Kanunu’nda maaşların yalnızca 1/4 ‘üne haciz konulabileceği düzenlenmiştir. Bu türlü bir durumda dahi emekli maaşı haczedilemeyecek, yalnızca çalışarak almış olduğu fiyatın 1/4’ü haczedilebilecek durumdadır” tabirlerini kullandı.