Dışarıdan sıradan bir devlet binası üzere görünen yapının altında, yalnızca Suriyelilerin değil, farklı milletlerden insanların da tutulduğu zindanlar yer alıyor. Rejimin kaygı merkezi olarak bilinen bu yapı, yeraltında tutsaklara uygulanan insanlık dışı şartlarla dikkat çekiyor.
Koğuşlarda ince battaniyeler, yemek kapları ve mahkumların duvarlara sabunla yazdıkları yazılar hala yerinde duruyor. Mahkumlar, sabun kullanarak Mescid-i Aksa, kamyon, gemi, tabiat görüntüleri ve takvimler çizerek hayata tutunmaya çalışmış.
Yer altındaki koridorların sonunda bulunan alaturka tuvaletler, idam edilecek esirlerin tutulduğu tecrit hücrelerine dönüştürülmüş. Bu hücrelerde bir battaniye dışında hiçbir eşya bulunmuyor. Tavanlardaki küçük açıklıklardan gelen ışık ise mahkumların tek ışık kaynağı olmuş.