Mavi bir roman da diyebiliriz… Zaten ne zaman bir mavi otobüs görsem hep Ahmet Kaya‘nın söylediği o güzel şarkı gelir aklıma… “Bir mavi otobüs gelirdi / Seni alır giderdi / O mavi otobüs var ya / Seni alır giderdi…” Şarkıdaki otobüs fabrikaya işci götürüyor. Bu ODTÜ’nün mavi otobüsü de eğitim için kimleri alıp götürdü acaba? Kim bilir yan yana oturan ya da ayakta göz göze kaç sevgiliyi taşıdı… Ellerinde ders kitaplarının yanında Kafka‘nın Dava’sı, Ahmet Erhan‘ın şiir kitabı olan… Sevdiğinin omuzuna başı düşen uzun saçlı kızları dikiz aynasından az izlememiştir emektar kaptan Akdereli Süreyya Abi… O Süreyya Abi ki, ailesinden beklediği para gelmeyen ve bir arkadaşından borç istemeye utanan Havacılık ve Uzay Mühendisliği hazırlıkta okuyan Eskişehirli Melek‘in boynu bükük halini hiç unutur mu? Sabahın körüne konulan dersi kaçırmamak için kampüste ring yapan bu otobüse can havliyle koşan makina mühendisliği bölümü öğrencisi Karslı Kerem şimdi bu mavi otobüsün buharlaşan camlarını kesinlikle hatırlıyordur, büyük bir şirkette mesai harcarken. Felsefe bölümünden Bitlisli Berivan otobüs hınca hınç dolduğu zaman Feyyaz kaptanın “fazla binmeyin arkadaşlar, alet eskiyor” sözüyle derin düşüncelere daldığı anları unutur mu hiç. Ve o veciz sözü şimdilerde Eskişehir’de gorev yaptığı lisede öğrencilerine mutlaka anlatıyordur… Uluslararasi İlişkilerde okuyan Gaziantepli Ökkeş şu an kim bilir hangi ülkede 2. katiplik yapıyordur. Sizce de dağcılık kampına gittiklerinde bu otobüste okuduğu barak havalarını anımsayıp gülümsemiyor mudur?
40 yıl boyunca Türkiye’nin dört bir yanından gelen onbinlerce öğrencinin acı-tatlı birçok hatırasına tanıklık eden ODTÜ’nün mavi otobüsü artık emekli. Eymir’e her uğradığımda görürüm ve içim bir tuhaf olur. Nostaljik otobüs gölün kenarında ağaçların arasında parkta…Uğrayın… Dokunun bu mavi otobüse… Sizi de mutlaka alıp götürür üniversite hatıralarınıza… O bir Edip Cansever şiiri… Sessiz, ıssız, mavi…
ODTÜ konserleri anlatılmaz yaşanır
ODTÜ konserleri kasırga gibi esti… Esiyor da… Moğollar, Yeni Türkü… Devrim Stadı’nı inletenlerden bazıları.. O konserler beni hayalimde olan üniversitenin mavi otobüsüne götürdü… Üniversitenin sıralarına oturup ders dinleyen öğrenci olamadım ama hem o kampüse çok gittim hem de mavi otobüse bindim…
Ankara’yı bilenler için Eymir Gölü çok değerlidir.. Oraya gidenler de muhteşem bir nostaljinin içine savrulur… Hadi kapatın gözlerinizi gidelim oraya… Mehmet Kaptan’a…
Mavi otobüsün Mehmet kaptanın profesörlük hareketi
Mehmet Kıcıman… ODTÜ’nün cetvelsiz, deftersiz, kitapsız efsanesi.. Onun tüm mesaisi Tunus Caddesinden ODTÜ’ye öğrenci taşımakla geçti… Anlatıyor Mehmet Abi Eymir Gölü’nün yamacında efsane anısını… “Bir gün sabah 07.45 servisiyle Tunus’tan kampüse ODTÜ’ye evlatlarımı aldım. Final dönemi. Mevsim kış, çocuklar heyecanlı. Servisi kaçıranlar var. Onlar bir sonraki Akay kavşağında ışıklarda bekliyor. Onları almam yasak. Karşıda İçişleri bakanlığında trafik polisi olurdu. Riske girdim. Durdum hepsini aldım. Vitesi zor buluyordum. Otobüs ağzına kadar dolmuştu. 100 m sonra trafik polisi durdurdu. Görmüş… Normalde durak dışında yolcu almanın cezası 10 TL. 20 TL yazdı bana. Canım sıkıldı. Çocuklar homurdandı. Ben bozuntuya vermeden devam ettim. Kampüste öğrencileri indirdim… Amirliğe geldim, yakıtımı aldım ve parka çektim. Deri montumu aldım. Evden cikarken bende olmayan ve bozuk paralardan olusan 50 Tl vardı cebimde. Ögrenciler toplamış ve cebime koymuş… Gözlerim dolmuştu. Hiç unutmam onları. Şu an hepsi büyük adamlar”
ODTÜ bir üniversiteden çok ötedir…