Gizem: Melis önümüz bayram. Bilhassa Ege’ye kavimler göçü başlıyor. Sizin var mı bayramda tatil planınız?
Melis: Biz bayram trafiğini hiçbir vakit göze alamadık Gizem. Çocukla otomobil seyahati aslında sıkıntı. Onu da mümkün olduğunca daha rahat tarihlere ve saatlere getirmeye çalışırız daima. O yüzden bizim seyahat bayramdan çabucak sonraya…
Gizem: Çok haklısın. Benim de hiç bayram üstü yola çıkmışlığım yoktur. Fakat sakin vakitte gitsek bile çocukla seyahat daima sıkıntı. Lorin küçükken otomobille gittiğim vakit ‘neden uçağa binmedim’ diye hayıflanıyordum, uçağa bindiğimdeyse ‘keşke otomobille gitseydik’ diyordum. Bir döngü bu ve muhakkak bir yaştan evvel kırılmıyor. Ama ne kadar seyahat edersen de çocuk bir o kadar alışıyor. Deneyimle sabit.
Melis: Yaa, demek Lorin de seyahatte zorlanan çocuklardandı. Artık nasıl pekala? Ben Deniz’in mide bulantısından neler çektim bir bilsen! Lorin’in de bulantısı oluyor mu hâlâ?
Gizem: Hem de nasıl. Üstelik uzun yola gerek yok, trafikte kalmamız bile yetiyor bazen. Lakin artık neyse ki uyursa kusmayacağını ve yolu da sıkılmadan çarçabuk bitirebileceğini anladığından 15 dakika sonra çabucak uykuya dalıyor. Öncesinde de sabaha karşı yola çıkar, kat edeceğimiz yolun yarısını onun uykusuna denk getirmeye çalışırdık. Kalan yarısını da 90 dakikada bir molalarla tamamlamaya çalışırdık. Göbeğine yara bandı bile yapıştırdık; ne aç ne de tok oluyordu karnı. Otomobilin içi çubuk kraker ve ayran doluydu, bir de yedek üst baş olağan… Her şeyi denedik, bir tek şu bileğe takılan bulantı bilekliklerinden almadık…
Melis: O bulantı bilekliklerini, çeşitli bulantı ilaçlarını denedim ben de. Bana mısın demedi. Ve biz yanımızda torba olmadan yola çıktığımız birinci seferden sonra, altının delik olmadığına emin olduğumuz naylon torba bizim en kıymetli yol arkadaşımız oldu daima. Uyuyabilecekleri saatlerde yola çıkmak da bence en makulü.
Gizem: Ya ne hoş anlaşıyorlar. Otomobil seyahatine nazaran uçakta çok rahat ediyordum. Lorin’in hiç sesi çıkmazdı. Uçak kalkarken ve inerken de emziriyordum kulakları tıkanıp ağlamasın diye. Fakat indiğimiz yerden bavullar ve bebek otomobiliyle bir de havaalanı transfer otobüslerine binmek çok güçtü. Bir gün, abimin eşiyle Fethiye’den 2 bebek, 1 çocukla uçağa bindik. Düzensizlik olmasın diye de bekledik ve uçağa en son biz bindik. Gerilere gerçek ilerlerken bizi çocuklarla gören insanların endişe dolu bakışlarına şahit olman lazımdı. Ancak bizim çocuklar hepsini utandırdı, inanır mısın gık demediler. İnişte ve kalkışta çabucak emzirdik, o vakit 5 yaşında olanı da tablet ve oyun kartlarıyla oyaladık. Yere indiğimizde kapıların açılmasını beklerken bir adam yanımıza yaklaşıp “Çocuklarınızın bu kadar uslu olduğunu baştan söylemeniz lazımdı, ödümüz koptu” diye espri yapmıştı.
Melis: Olağan çocuktan çocuğa, bebekten bebeğe çok değişiyor lakin bende emzirme işe yaramamıştı uçakta. İkisi de çatlayıncaya kadar ağladılar iki saat boyunca. O gün uçağa tövbe dedim.
Gizem: Ah, evet senin o hatıranı biliyorum. Korkunç! Allahım, bir de iki tane. Biri sussa öbürü başlar, hangisini nasıl sakinleştirebilirsin ki? İnsanları rahatsız ettiğine mi dertlenesin, çocuklara mı üzülesin? Meczup bir gerilim basıyor anaları haklı olarak.
Melis: Senin anlayışlı yol arkadaşların bende yoktu. Herkes düşman üzere bakıyordu inişte. Söylenenler de oldu. Ben de birinin kucağına veriyordum en son ‘al sen sustur’ diye. Koşarak uzaklaştı yanımdan.
Gizem: Ben çabucak yardımcı olmayı teklif ediyorum, biliyor musun? Zira anne o an çok geriliyor haklı olarak ve o gerilim çocuğa da geçiyor. Yazık, aslında zavallının kulağı tıkanmış, bir de 500 derece beden ısısı olan bir anne kucağında evirip çeviriyor. Sen olsan susar mısın? Ben daha çok bağırırım vallahi. Emzirmek, emmiyorsa biberonla sıvı vermek, emzik, hatta yaşı daha büyük çocuklar için sakız da çok işe yarıyor.
Melis: Katiyetle haklısın. Annenin gerginliği çocuğa çok yansıyor. O yüzden ‘ağlatma şu çocuğu’ bakışı atmak yerine takviye olabilir miyim diye sormak başka yolcular açısından da akla yatkın. Biraz daha büyük çocukla uçağa binecek aileler de bol oyuncak bulundurmalı yanında. Gerçi artık çoğunluk uçuş modundaki telefonu açıp çizgi sinema izletiyor ancak ondan da sıkılabilir çocuk nihayetinde.
Gizem: Küçük kart oyunları da çok işe yarıyor. Bir de çocukla sözel oynanan söz oyunları. Harf sonundan yeni söz üretmece üzere. Ben bir de devamlı husus açıyorum. Tatilde yapacaklarımızı, planlarımızı uzuuuun uzun anlatıyorum. Amaç vakit geçsin.
Melis: Şahanesin. Otomobilde da tekrar plakayla oynanan sayı oyunları çok eğlenceli oluyor, bir de birlikte müzikler söylemek…
Gizem: Evet, biz de arabadaysak yanımızdan geçecek otomobilin rengini iddia etmeye çalışıyoruz. Lakin çocuk küçükse yapacak hakikaten hiçbir şey yok. Uykuya denk getirip sık mola, otomobilde açmak için sevdiği müziklerden, ninnilerden oluşan bir müzik listesi ve hatta sesli masallar dinletmek işe yarayabiliyor…
Melis: Valla her türlü yeni kuşak çocuklar şanslı. Ben küçükken sigara içilen şehirlerarası otobüslerde bulantılar içinde seyahat ettiğimi hatırlıyorum.
Gizem: Ah, evet ya, neydi o otobüslerin hali, yollar da uzun uzundu, bitmezdi. Artık jumbo uzunluk ve ekranlı koltuklar var. Otobüste seyahat için de ailelere yanlarına kendinden poşetli pratik lazımlıklardan almalarını tavsiye ederim. Bir de çokça yemek olağan. Ekspres otobüslere binmektense mola verenleri tercih etmek ve gece seyahati yapmak büyük ölçüde yararlı olacaktır.
Melis: Herkese şimdiden uygun bayramlar ve inançlı seyahatler dileriz.
Her akşam var
Kadıköy Belediyesi’nin bu yıl 21’incisini düzenlediği Çocuk Tiyatro Şenliği devam ediyor. Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda 26 Haziran’a kadar sürecek şenlikte çocuklar açık havada tiyatro izlemenin keyfini doyasıya yaşıyor. Oyunlar her akşam saat 21.00’de başlıyor. Bu akşam ‘80 Günde Periyodu Âlem’, yarın akşamsa ‘ARİDU Galaktik DJ’ sahnelenecek. Parktaki Açık Hava Tiyatro gişesinden ve güvenlik noktalarından biletleri fiyatsız almak mümkün.
Yer: Selamiçeşme Özgürlük Parkı, İstanbul
Tarih: Bugün ve yarın
Saat: 21.00
Yaş: 3+
İletişim: (0212) 393 52 00
Ücret: Ücretsiz
Olaf’ın rüyası
Karlar ülkesinde her şey bir gün Olaf’ın gördüğü bir hayalle karışmaya başlar. Eski günleri tekrar kazanmak için şiddetli bir maceraya çıkmaya karar veren Elsa, Anna, Olaf, Sven ve Kristof nelerle karşı karşıya geleceklerinden habersizdir. Bu karanlığa bürünmüş ülkeyi yalnızca düzgün kalpli biri kurtarabilir. Çocukların sevgilisi Elsa’nın öyküsü ‘Karlar Ülkesi-Olaf’ın Rüyası’ tiyatro oyunu olarak bu kere İzmir’de sahneleniyor.
Yer: Bornova Ayfer Feray Açıkhava Tiyatrosu, İzmir
Tarih: Bugün
Saat: 21.00
Yaş: 2-8
İletişim: (0232) 999 29 29
Ücret: 100 lira
Kozmik birliğin kahramanları
Türkiye’de birinci defa uygulanan yeni bir formatla hazırlanan ‘Kozmik Birliğin Kahramanları-İnteraktif Uzay Macerası’ oyununda LED ışıklı ‘güç bileklikleri’yle her çocuğa farklı renkler ve misyonlar atanıyor. Işık, ses ve efektlerle de macera daha heyecanlı hale geliyor.
Yer: Watergarden Performans Merkezi, İstanbul
Tarih: Bugün
Saat: 15.00, 17.00
Yaş: 2-12
İletişim: (0216) 338 56 36
Ücret: 112-150 lira
Küçük Prens çağa ayak uydurdu
7’den 70’e herkesin hayran olduğu ‘Küçük Prens’ kıssası çağdaş sahne teknolojileriyle yine uyarlanıyor. 360 derece görsel ve işitsel şölen sunan dijital bir tecrübeyle bu klasik başyapıtı hem çocuklar hem de aileler tekrar keşfediyor. Klâsik tiyatro, animasyon ve dijital sanatın etkileyici bir birleşimi olarak izleyiciyle buluşan oyun motion capture ve 2D-3D mapping teknolojileri kullanılarak sahneleniyor. Salonun tavanıyla üç duvarını kuşatan geniş bir mapping alanıyla seyirci oyunun içerisine dahil oluyor.
Yer: Cosmos Theatre, Antalya
Tarih: Yarın
Saat: 12.00, 15.00
Yaş: 3+
İletişim: (0242) 340 27 71
Ücret: 600, 12 yaş altı 480 lira.
Sıradışı macera
Sıradan bir günde Alice merakına yenik düşerek tavşan deliğinden aşağıya atlar ve Mükemmeller Diyarı’ndaki sıradışı macerası başlar. Değişik karakterlere dolu bu fevkalâde dünyada kaybolan Alice’i neler bekliyor? Bunu ‘Alice Mükemmeller Diyarında’ oyununda daima birlikte görmeye ne dersiniz?
Yer: Bergüzar Şov Merkezi, Konya
Tarih: Yarın
Saat: 12.00, 15.00
Yaş: 2-8
İletişim: (0332) 235 02 92
Ücret: 85 lira
Çocuklar için yaz şenliği
AKM çocuk Sanat Merkezi’nin yaz şenliği sürüyor. Yaz şenliğinde çocuklar müzikle tanışmak için ‘Ritim’, ‘Erken Müzik’, ‘Piyano’, ‘Keman’, ‘Müzikli Masallar’ üzere atölyelere katılabilecek. Fotoğraf yeteneğini keşfetmek ve el hünerlerini geliştirmek isteyen çocuklar içinse ‘Resim Sevinci’, ‘Resimle Tanışıyorum’, ‘Seramik Atölyesi’ ve ‘Seramik Boyama Atölyesi’ üzere farklı atölyeler var. Dansa ilgi duyan çocuklar ‘Yaratıcı Dans’ ve ‘Mini Bale’ atölyelerinde buluşacak. Ayrıyeten ‘Ebeveyn-Çocuk Dans Atölyesi’nde ebeveynleriyle birlikte dans edebilecek. Yazmaya ilgi duyan miniklerin yeni öyküler kaleme aldığı ‘Yaratıcı Müelliflik Atölyesi’, seçtikleri öyküleri sesli kitaba dönüştürdükleri ‘Hikâye Seslendirme Atölyesi’ ile çocukları yazı ve edebiyatla buluşturan ‘Kitaptan Sahneye Atölyesi’ de seçenekler ortasında. Çocuklar öğrendiklerini sahneye taşıyabilecek ve yaptıkları yapıtları 3 Temmuz-6 Ağustos tarihleri arasında AKM’nin farklı noktalarında da sergileyebilecekler. Atölyelerin biletlerini biletinial adresinden satın alabilirsiniz.
Yer: Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul
Tarih: Yaz tatili boyunca
Yaş: 3+
İletişim: (0212) 372 50 00
Ücret: Fiyatlar değişiyor.