Kanser vakalarının yüzde 40’ından fazlası sigara kullanımı, aşırı kilo ve hareketsiz yaşam tarzı gibi uygunsuz bir yaşam tarzının sonucu ortaya çıkar. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada her yıl 14 milyondan fazla yeni kanser vakası teşhis edilmekte ve 8 milyondan fazla insan bu hastalıklardan ölmektedir. Yeni hastalık vakalarının çoğunun bağışıklık sistemi anormalliklerinden değil, kanserojen faktörlere kronik maruziyetten kaynaklandığı için önlenebileceği kanıtlanmıştır. Araştırmacılar henüz kansere yakalanmamak için bir yol bulamadılar. Ancak onkolojik hastalıkların önlenmesi için hayatta belirli kurallara uymak, bazı alışkanlıkları değiştirmek gerekir. Ve kanser riskini azaltmak için yaşam tarzınızda basit değişiklikler yapmanız yeterli olabilir. Tıp tarafından tanımlanan kanser önleme aşamaları şunları amaçlar: – İnsanların dikkatlerini kansere yatkın hale getiren ve yaşamlarından kendi başlarına çıkarabilecekleri faktörlere odaklamak, – Risk altındakilere karşı artan duyarlılık, – Halihazırda kanser tedavisi görmüş kişilerde durumun dikkatli bir şekilde izlenmesi. Kanserde birincil önleme, yaşam biçimini daha sağlıklı bir şekilde değiştirmeyi içerir. İkincil önleme ise kansere yatkın kişilerin belirlenmesi, en etkili tedavinin mümkün olduğu zaman, kanseri mümkün olduğunca erken teşhis etmek için periyodik muayeneleridir. Üçüncül önlenme ise daha önce kanser tedavisi görmüş hastaların tıbbi gözetiminden oluşur. Bu amaçla, kanser nüksünü, metastazını ve diğer tümör türlerini tespit etmek için laboratuvar çalışmaları yapılır. Elbette ilk savunma hattı diyet, egzersiz ve sigarayı bırakmaktır. Ancak son araştırmalar, kanser riskini daha da azaltmak için bize bir dizi şaşırtıcı ve kolay yol sunuyor. 1. Sigarayı bırakın Neredeyse tüm kanser türlerine yakalanma riskini azaltmanın en etkili yolu sigarayı bırakmaktır. Tütün bağımlıları tüm kanser ölümlerinin yüzde 30’unu oluşturuyor. Araştırmalara göre, günde 20 değil 10 sigara içmeye başlasanız bile hastalık riskini yüzde 27 oranında azaltacaktır. Bir bağımlılığın olmaması elbette kanser riskini ortadan kaldırmaz ancak bu şekilde yaşamak çok daha güvenli olacaktır. 2. Vücut yağ oranına dikkat edin Bir paket şekerli çikolata ve bir hamburger sadece belinize zararlı değildir: Bir kez fazla kilolu olduğunuzda yemek borusu, böbrek ve safra kesesi dahil olmak üzere 9 kanserden birine yakalanma riskiniz artar. Bunun nedeni yağ dokusunun iltihaplanmaya neden olan proteinler üretmesidir. Ayrıca kanser hücrelerinin büyümesine de katkıda bulunurlar. Günümüzde insanların iyi bir fiziksel formda kalmaları, her zamankinden çok daha zor hale geldi. Fast food artık sağlıklı yiyeceklerden daha ucuz ve kapalı mekanlarda, televizyon ve bilgisayar karşısında çok daha fazla zaman geçiriyoruz. Ana kural kilonuzu takip etmek ve vücut kitle indeksinizi 25 puanın altında tutmaktır. 3. Haftada en az yarım saat egzersiz yapın Tüm kanser ölümlerinin üçte biri yalnızca yetersiz beslenmeyle değil, aynı zamanda düşük fiziksel aktiviteyle de ilişkilidir. Uzmanlar genellikle haftada 2,5 saat egzersiz yapmayı tavsiye ediyor, ancak son araştırmalar, seyrek ancak hedefe yönelik egzersizlerin de aynı derecede etkili olduğunu gösteriyor. Örneğin haftada yarım saat şiddetli koşu, kadınlarda meme kanseri riskini azaltmak için yeterlidir. Bu, vakaların yüzde 35’inde herhangi bir iltihap sürecini azaltmaya olanak sağlarç 4. Alkolden uzak durun Alkol ağız, boğaz, karaciğer, kolon ve meme kanserleri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerinin suçlusudur. Uzmanlar, vücudun bu bölgelerinde hastalığın gelişiminin kesin nedenini belirleyemezler, ancak bir dizi çalışma, alkol kullanımını kesin olarak göstermektedir. Kolonda bakteriler, alkollü içeceği büyük miktarlarda asetaldehite dönüştürebilir. Laboratuvar hayvanlarında kansere neden olan bir kimyasaldır. Böyle bir bileşik kahvede, olgun meyvelerde ve ekmekte bulunur, ancak yalnızca etanol oksitlendiğinde zararlıdır. Sıklıkla alkole başvuran kadınlarda östrojen seviyeleri yükselir, ardından iltihaplanma veya hasar sırasında gelişen lifli bağ dokusu yapıları ortaya çıkar. Bu potansiyel bir meme kanseri tehdididir. Kanser riskini azaltmak için alkol tüketiminizi bırakmanız gerekir. 5. Sebze tüketin Sebzeler sadece mideyi temizlemekle kalmaz, aynı zamanda kanserli tümörlerin ortaya çıkmasını da engeller. Uzmanlar günde iki porsiyondan fazla sebze yemeyi öneriyorlar. Brokoli ve lahana da dahil olmak üzere turpgiller, kanser önleyici etkileri olan glukozinolatamlar (glikoz + nitrojen + kükürt) bakımından zengindir. Bu bileşikler, rahim ağzındaki anormal hücrelerin büyümesini azaltır. Likopen içeren domates ve karpuz ile antioksidanlar açısından zengin patlıcan da vücudun zinde kalmasına yardımcı olur. 6. Güneş kremi kullanın Son 40 yılda cilt kanseri oranı dünya çapında yüzde 800 oranında arttı. Güneş ışınlarının zararlı etkilerini yaşamamak için güneş kremi kullanmak yeterlidir. 1.600 kişinin katıldığı bir deney, bu tür hijyen ürünlerini düzenli kullananların melanom geliştirme riskinin yüzde 50 oranında azalttığını gösterdi. En kötü güneş, sabah 10 ile akşam 4 arasındadır. Bu yüzden kremi hem yazın hem de kışın uygulamaya, diş fırçalar gibi alışmak gerekir. 7. Stresi yönetin Stres tek başına kansere neden olmaz, ancak vücuttaki süreçleri öyle bir şekilde değiştirebilir ki, hastalıkların size yaklaşmasını daha kolay hale getirebilir. Kronik yorgunluk ve nevrozlar, aşırı kortizol üretimine neden olur ve bağışıklık hücrelerinin aktivitesini değiştirir. Bu süreç iltihabı tetikleyerek hücrelerin mutasyona uğramasına neden olur. Stresi azaltmak için hemen antidepresanlara değil, açık havada yürüyüş, yakınlarınızla sosyal aktiviteler gibi etkinliklere yönelin. 8. Musluk suyunuzu filtreleyin Bu, kimyasallara, reaktiflere ve kanserojenlere maruz kalmanızı azaltacaktır. Şişelenmiş su içmeyi tercih ediyorsanız, plastik ambalajlardan kaçının. 9. İşlenmiş etten uzak durun Özellikle yağlı kırmızı eti az miktarda yemek yağsız veya tamamen kümes hayvanları ve balıkla değiştirmek daha iyidir. Kendini kanserden korumaya karar verenler için sosis, salam ve füme et ürünleri yasaklanmalıdır. Haftada 70 gramdan fazla işlenmiş kırmızı et tüketmiyorsanız, kansere yakalanma riskiniz yüzde 10 azalır. 10. Yeşillere aşık olun Daha koyu yeşillik çeşitlerini seçin. Renklerini sağlayan klorofil, bol miktarda magnezyum varlığının göstergesidir. Ve özellikle kadınlarda kolon kanseri riskini azaltabilir. Hücreler magnezyumdan yoksunsa, kontrolsüz bir şekilde bölünmeye başlayabilirler ve bu da tümör sürecini tetikler. Günde yarım fincan kadar ıspanak veya salata günlük magnezyum ihtiyacınızın yüzde 20’sini karşılayacaktır. 11. Kuru yemiş yiyin İçlerindeki yüksek selenyum seviyeleri mesane, akciğer ve kolon kanserlerine karşı koruma sağlar. Selenyum sadece serbest radikalleri engellemekle kalmaz, aynı zamanda bağışıklık fonksiyonunu güçlendirir ve tümörleri besleyen kan damarlarının büyümesini de engeller. 12. Zeytinyağını sevin Zeytinyağı, toksinler ve serbest radikallerle savaşan bir vitamin ve antioksidan kaynağıdır. Meme ve mide kanseri gelişimini önler. 13. Organik ürünleri tercih edin Hormonsuz ve antibiyotiksiz et, pestisit içermeyen sebze ve meyveler tercih edin. Bu mümkün değilse, kullanmadan önce en az bir saat suda bekletin. 14. Folik asit bağımlısı olmayın Hamileler için faydalarından kimsenin şüphesi yoktur, kullanımı fetüste doğum kusurlarını önler. Ancak, özellikle yeterli miktarda tahıl ürünü yerseniz, büyük dozlarda (günde 400-1000 mg) sentetik bir takviye almanız gerekmez. Seviyesini aşmak kolon, akciğer ve prostat kanseri riskini artırma tehdidinde bulunur. 15. Kalsiyum seviyelerine dikkat edin 800’den fazla kişiyle yapılan bir araştırma, günde 1200 mg kalsiyum almanın kolonda polip (kanser öncesi lezyonlar) geliştirme riskini azalttığını gösterdi. Kalsiyumun sadece sütte değil, peynir ve fermente süt ürünlerinde de bulunduğunu unutmayın. 16. Tam tahıllar yiyin Beyaz ekmek, makarna, patates ve kek gibi glisemik indeksi yüksek yiyecekler, kan şekerini önemli ölçüde artırır ve kolon kanseri gelişimine katkıda bulunur. 17. Ağrı ve diğer belirtilere dikkat edin Bir doktora ne kadar erken giderseniz ve test yaptırırsanız, hastalığı iyileştirme şansınız o kadar artar. 18. Gereksiz radyasyona maruz kalma muayenelerinden kaçının Araştırmacılar, BT taramalarının yaklaşık yüzde 30’undan vazgeçilebileceğini söylüyor. Bunları başka yöntemlerle (örneğin ultrason) değiştirip değiştiremeyeceğinizi doktorunuza sorun. Bu, lösemi ve lenfoma riskinizi azaltacaktır. 19. Sıvı miktarını takip edin 2010 yılında İngiltere’de yapılan bir araştırma, günde beş veya daha fazla fincan kahvenin beyin, ağız ve boğaz kanseri riskini azaltabileceğini gösterdi. Bu kafeinli bir kahvedir, ancak çay da kabul edilebilir. Bol su ve diğer sıvıları için. Bu, mesane kanseri riskini azaltır ve idrardaki kanserojen konsantrasyonunu seyreltir. Günde en az 8 bardak su için. 20. Düzenli kontrolleri ihmal etmeyin Doktora düzenli ziyaretler, polipler (mukoza zarı üzerinde doku büyümesi) gibi anormallikleri zamanında fark etmenizi sağlayacaktır. 20 yaşına kadar, tam vücut taramasından geçmek veya en azından tam teşekküllü bir tıbbi muayeneyi ve kadınlar için mamografiyi unutmamak en iyisidir. Normdan erken tespit edilen sapmalar kanser riskini dörtte bir oranında azaltır. Ayrıca rahim ağzı kanserini ekarte etmek için her üç yılda bir smear testi yapılmalıdır. 1950’de böyle bir analiz ortaya çıktığında, kadınlar arasındaki ölüm oranı yüzde 74 düştü. 50’li yaşlarda kolonu kontrol etmenin zamanı gelmiş demektir, ancak ailede benzer bir hastalık vakası varsa. 50 yaşından sonra her 2-3 yılda bir yemek borusu, mide ve oniki parmak bağırsağı duvarlarının modern bir görsel muayenesi de önemlidir. Doktorlar anormal büyümeleri ne kadar erken tespit ederse, kanserin tedavi edilme olasılığı o kadar yüksek olur.