Esra Özarfat
BURSA – Dünya kalıpçılık sanayinin 160 milyar dolar olan toplam cirosunun 2030 yılına kadar 257 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu rakamın içinde önemli bir bölümü plastik enjeksiyon kalıplama alıyor. Burada da 2021’de 175,02 milyar dolar değerinde olan plastik enjeksiyon kalıplama ile elde edilen parçalara ait küresel pazarın 2030 yılına kadar 266.1 milyar dolar üzerine çıkması ve 2021’den 2030’a kadar yıllık bileşik büyüme oranı yüzde 4,8 olması bekleniyor.
Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB) Başkanı Şahan Eçin, Türk kalıp sektörünün de benzer bir büyümeyle 2030’a ulaşacağını belirterek, 2030 yılında yüzde 6,2’lik büyümeyle 4,1 milyar dolarlık ciroya ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Türk kalıp endüstrisinin toplam cirosunun yüzde 70’ini otomotiv ve beyaz eşya endüstrilerinin oluşturduğuna işaret eden Eçin, sektörün ihracat katma değer oranının yüksekliğine işaret etti. Şahan Eçin, “Türkiye’nin ihracat kilogram değeri ortalama 1,5 dolar iken, kalıp ihracatı kalıbın tipine ve kullanıldığı endüstriye göre kilogram başına 25 ila 100 dolar katma değer yaratıyor. Kalıptan çıkan ürünlerin pazarına bakıldığında en çok payı yüzde 32 ile ambalaj alıyor. İkinci sırada dayanıklı tüketim malları var. Sonra otomotiv geliyor. Katma değer olarak ise kalıp üretiminde otomotiv ilk sırada” dedi.
2025 yılına kadar artış sürecek
Özellikle 2021’in son çeyreğinde otomotivde devreye giren birçok yeni proje ile bu yılın son çeyreğinde üretime başlayacak olan Togg’un sektöre iş potansiyeli olarak yansıdığına dikkat çeken Eçin, “Beyaz eşyada 2 yılda bir, otomotivde de 4 yılda bir yeni modeller geliyor. Ayrıca otomotivde 2 yılda bir araç makyajlama yapılıyor. Şimdi bu 4 yıl tamamlandı. Araçların yeni modelleri gündemde. Kalıpçıların ellerindeki kalıplar desenleme ve teslim aşamasına geldi. Uzakdoğu’da artan işçilik maliyetleri de iş hacminin artması yönünde Türkiye için bir avantaj oldu. 2025 yılına kadar aralıklı olarak bu artışın süreceğini bekliyoruz. Türk kalıpçılık sektörü global pazarda yerini korumanın yanı sıra arttırma eğiliminde. Öte yandan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde gerçekleştirilen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’nde Yatırımı Öncelikli Olarak Destelenecek Ürünler listesine dâhil olduk. Bu vesile devlet nezdinde kalıpçılık sektörünün önemi teyit edilmiş oldu” diye konuştu.
Otomotiv endüstrisindeki dönüşüme de değinen Eçin, elektrikli ve otonom araç kalıp teknolojilerinde çok ciddi oranda değişim olmadığını dile getirdi. Şahan Eçin, Türkiye’de 2023 yılında toplam öngörülen elektrikli araç sayısının 69 bin, 2030 yılında 2.4 milyon ve 2040 yılında ise 16.9 milyon adede ulaşmasını beklediklerini aktardı. Eçin, “Elektrikli ve otonom araçlar birlikte medya ekranı ve kamera kontrollü ayna gibi elektik donanımların tasarım ilaveleri geldi. Esas yenilik batarya sisteminin araca montajına ait batarya kasası, muhafaza gövdesi gibi ürünlerde oldu. Dolum üniteleri de yeni ürün grubu olarak karşımıza çıkıyor. Elektrikli ve otonom araçlara ait teknolojik yatırımlar şuan için OEM ve Tier1 seviyesine ilerliyor” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye kalıpçılık sektöründe 3 bin kadar firmada yaklaşık 55 bin kişinin istihdam edildiğini belirten Şahan Eçin, firmaların yüzde 66’sının ortalama bir kalıphane için gereken temel ve kısıtlı becerilere ve yeteneklere sahip, 30 kişinin altında çalışanı olan küçük ölçekli şirketlerden oluştuğunu ifade etti.
UKUB Başkanı Şahan Eçin, sektördeki gelişmeleri DÜNYA’nın Bursa Bölge Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi ile paylaştı.