Şarkıcı ve oyuncu Şevval Sam, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir davette artan bayan cinayetlerine ait yorum yapmak istemediğini belirterek, “Hiç makus şeylerden bahsetmeyelim. Ne olur hiç girmeyin, çok saçma oluyor ya, yapmayın ne olur. Aslında kanayan yara, bu gece değil” dedi.
Sam’ın kullandığı sözler, kimi toplumsal medya kullanıcıları tarafından eleştirildi.
‘O MECRAYI YANLIŞSIZ BULMADIĞIM İÇİN KONUŞMAK İSTEMEDİM’
Sam, kendisine gelen yansıların akabinde, toplumsal medya hesabından bir açıklama yayınladı:
“Herkese merhaba. Ben bugüne kadar, başta bayan, çocuk ve hayvan hakları olmak üzere toplumsal olaylar karşısında durduğu yerden bir milim şaşmamış, rüzgâra nazaran omurgasını eğmemiş ve bunun bedelini ödemiş biri olarak konuşuyorum. İki – üç gündür yapılan yorumları gördükçe, inanın şaşkınlığım daha da arttı. ‘Ünlüler ne dedi?’, ‘Ne reaksiyon verdi?’ telaşı, temel konuşulması gereken bahsin içinde bulunduğumuz zahmetli süreci kıymetlendirme gerekliliğimizin önüne geçmeye başladı maalesef. Kendimiz şahsen hakikat söz etmek ismine birkaç gün beklemek istedim. Evvel şu durumu aydınlatmak istiyorum; evet, o akşam, o mecrayı yanlışsız bulmadığım için konuşmak istemedim. Orada geçiştirme kurulacak üç cümlenin, üst üste gelen acılı haberlerin ve kurbanların çektiği acıya saygısızlık olacağını düşündüm. Şayet benden beklenen süslü cümleler ise bunu hiçbir vakit yapmayacağımın bilinmesini isterim.
Üzerine konuşulması gereken, sisteme dair ve bu kadar acıya sebep olan yapısal sorunlar, bir magazin ortamında değil, tahlil odaklı ve dönüştürücü tesir yaratmak gayeli konuşulması gereken çok önemli bir mevzudur. Bilhassa kitlelerin takip ettiği kimi şahısların kendilerine birkaç kurban bulup popülizm yapmaya çalışmalarını tehlikeli buluyorum. Bu insanların birbirine düşürmekten ve nefretten öteki hiçbir şeye yaramaz; tahlile dair en ufak bir yararı olmaz. Biz tam aksisi el ele verip, güçlerimizi birleştirip, bu acıların nasıl son bulabileceğine dair önemli bir biçimde konuşmamız gerektiğine inanıyorum. Ben bugüne kadar toplumsal sorumluluğu kalbimde hissetmiş ve üzerime düşen vazifesi her fırsatta yerine getirmiş olduğuma dair en ufak bir kuşku duymuyorum. Bana haksızlık etmekte hiçbir beis göremeyen toplumsal figürlerin de daha fazla yapısal problemleri çözmeye baş yorması gerektiğini düşünüyorum. Umarım kendimi anlaşılır biçimde tabir edebilmişimdir. Teşekkür ederim.”
(SOSYAL MEDYA)